İlk Ağıt

Adlee, Balian'ın mezarına doğru çöktü. Başını mezar taşına yasladı ve gözlerini kapadı. Perişan gözüküyordu. Günlerdir iyi uyuyamadığı için gözleri kızarmış, sürekli yemek yemeği geçiştirdiği için çok zayıflamıştı. Her an kırılabilecek, narin bir parça gibi gözüküyordu.

Derin bir nefes aldı. Konuşmaya başladığında sesi hırıltılıydı. "Bizim bir hayalimiz vardı. Dünya'yı birlikte kurtaracaktık. Şimdi nereye gittin, neredesin? Artık bizi kim koruyacak, sen o kadar uzaktayken? Bizi yalnız bırakma. Beni yalnız bırakma. Lütfen..."

Sesi yavaşça kısılırken omuzları titriyordu. Onu arkadan gören herkes ağladığını düşünebilirdi. Söylediği sözlerin içindeki pişmanlık ve hüzün o kadar derindi ki onu gizlice izleyen parti üyelerinin içi acımadan edemedi.

Felis her zamanki havalı tavrını bırakmış, Adlee'ye bakarken gözyaşlarını siliyordu. Hayatı boyunca ilk defa bu kadar melankolik hissediyordu. İstemeden de olsa yaptığı empati, onun Adlee'nin duygularını tahmin etmesini sağladı.

Exie, bağlılık ve aşk konusunda neredeyse hiçbir şey bilmiyordu. Ancak karşısındaki bu sahne, onun bu konu hakkında tekrar düşünmesine neden oldu. Adlee ile Balian'ın arasında geçmişte neler geçtiği bilinmiyordu, ancak ikisinin paylaştığı sarsılmaz bağ, herkes tarafından fark edilmişti.

Bir günde inşa edilmeyecek bir ilişkiydi bu. Sevgi neydi? Sevgi emekti. Exie, Balian'ı kıskandığını hissetti. Her şeye rağmen yapabileceği tek şey hüzünle boynunu bükmekti. Adlee'yi hangi sözlerin rahatlatabileceğini bilmiyordu.

Kabira, Adlee'ye bakarken Mufid'i hatırladı. Sevdiği kişiyi kaybetmenin ne demek olduğunu, en iyi o anlayabilirdi. Bu, gönlünü kızgın ateşlerle dağlamak gibiydi. Tavernada çalıştığı dönemde bir şairden duyduğu şiir, bunu en güzel şekilde tarif ediyordu. Ölenler ölümü bilmez, ölüm kalanlar içindi.  

Koşarak Adlee'nin arkasından sarılma isteğini içinde tuttu. Adlee'yi teselli etmek, onu rahatlatmak istiyordu. Bilakis yerinden kıpırdamadan durdu, çünkü şu anda Adlee için yalnız kalmak, tüm tesellilerden daha iyileştiriciydi. Tüm bu olanlara katlanan Adlee'nin çok güçlü olduğunu düşündü.

Doria ve Lance birbirlerine sarılarak ağlıyordu. Adlee'nin onları duyma olasılığını düşündükleri için diğer parti üyelerinden daha geride durdular. Karşılarında duran onları kurtarmak için şehit olmuş bir kahramanın mezarı ve onun arkasında bıraktığı dul sevgilisiydi.

İki çocuğun hiçbir suçu olmasa da kendilerini suçlamadan edemediler. Onlar olmasaydı, Balian hala hayatta, Adlee de mutlu olabilirdi. Adlee şu anda çok üzgündü. İki çocuk, Adlee'nin onlardan nefret edebileceğini düşünüyordu. Bu düşünce, onları korkuttu ve daha fazla ağlamalarına neden oldu.

Adlee, karşısındaki mavi pencereye bakarken sesi kısıldı ve sinirden omuzları titredi. Acrux'un bu kadar yüzsüz olabileceğini hiç düşünmemişti.

[Sahne değeri hesaplanıyor...]

[Dramatik sahne değeri 100.000 puan.]

[Mimosa, senin Balian'a karşı olan bağlılığından etkilendi. Sponsorunuz 5000 puan bağışlıyor.]

[Acrux, daha fazlasını görmek istediğini söylüyor. Sponsorunuz 3000 puan bağışlıyor.]

Adlee kaşlarını çattı. Acrux sözünü tutmuyordu. 








Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

GİS Anatomisi

Oyun Tavsiyesi - Undertale

Kitap Tavsiyesi - Kızıl Veba