Exie

Karşısındaki altın renkli retro aynaya bakan Exie kendini beğenmiş bir şekilde sırıttı. Bakır rengi saçlarını at kılı saç fırçasıyla taradı ve elindeki lastik tokayla yukarıdan bağladı. Kaküllerini ona engel olmayacak şekilde düzelttikten sonra fırçayı tuvalet masasına bıraktı. 

Eline aldığı koyu renkli kaş kalemiyle kaşlarını tekrar çizmeye başladı. Bu düzeltme sonucu mücevher yeşili gözleri öncesinden daha fazla dikkat çekiyordu. İstediği şekli elde ettiğinde ise memnun olmuş bir şekilde oturduğu yerden kalktı. Gardırobuna yönelerek takım elbisesini çıkardı. Saçını ve makyajını bozmadan dikkatli bir şekilde giyindi.

Odasından çıkmadan önce boy aynasına tekrar bakmayı unutmadı. Bir erkeğin yakışıklılığı ile kıyaslanabilecek kadar çekici gözüküyordu. Bir bayanın sahip olduğu narinlik ve kibarlığa sahip değildi. Bakışlarındaki umursamazlık ve kibir kendini saklamıyordu. 

Kapıyı açtığında, iki hizmetçi kapısının önünden geçiyordu. İkisi de çıkan kişinin Exie olduğunu fark ettiğinde hemen durarak saygıyla selam verdi. 

"Kaptan Exie! Gününüz her adımınızla birlikte aydınlansın. Bizi korumaya devam edin."

Exie onlara hızlıca göz gezdirdi. Pamuk şeker rengi saçları olan sevimli hizmetçiye bir süre sessizce baktı. "Güneş mi doğdu yoksa sen mi uyandın? Bugün günümü aydınlatacak kişi sen olacaksın."

Hizmetçiye yaklaşarak bir eliyle kızın elini tuttu, diğer eliyleyse kızın utançtan öne eğilmiş başını kaldırarak kendi bakışlarıyla buluşmasını sağladı. "Kalbimin taştan olduğunu sanıyordum. Ama güzelliğinin balmumu gibi bir taşı eritebileceğini asla bilmiyordum. Lütfen eriyen kalbimi kurtar!"

En gelişmiş flört repliklerini kullanarak hizmetçi kızı kolaylıkla baştan çıkaran Exie söylediği hiçbir şeyde gerçekten samimi değildi. 

Tesadüf eseri koridordan geçmekte olan genç prens Navin, gördüğü bu sahne karşısında kendini tutamayarak kahkaha atmaya başladı. "Exie, merhametinden birazcık da bu iki kuzu için sakla. Sözlerini gerçek sanıp aşk çukuruna düşen diğer saf kuzuları takip etmelerini mi istiyorsun?"

Exie aynen bunu istiyordu. Ne kadar çok kişi ona aşık olursa, o kadar güçlenebilirdi. Ancak oyununun prens tarafından bozulması rahatsız hissetmesine neden oldu. 

Exie'nin elleri arasında yüzü kıpkırmızı olan hizmetçi, hızlıca Exie'nin elinden kurtularak kaçmaya başladı. Büyük, kötü kurttan kaçan zavallı bir tavşan gibiydi. Hizmetçi arkadaşı da prense ve Exie'ye tekrar selam verdikten sonra onu takip etti. 

Koridorda prensle yalnız kalan Exie ne kadar keyfi kaçmış olsa da öne doğru eğilerek prensi selamladı. "Prensim, gününüz her adımınızla birlikte aydınlansın."