İtiraf


Tavernanın açık kapısından iki iyi giyimli yakışıklı beyefendinin aynı anda girmesinin sadece iki farklı anlamı olabilirdi. Birincisi en sık karşılaşılandı. Genç efendi, kılık değiştirerek gerçek hayatın yasak meyvelerini tatmaya gelmişti ve arkadaşını da birlikte getirmişti. Bu durumun meyvesini bekar ve güzel kızlarla birlikte zevkle yiyebilirdi.

İkinci durum daha az rastlanmasına rağmen gerçekleşmesi halinde kimseyi şaşırtmazdı. Tüccarlar Loncası'nın yeni mallarını tanıtım için gelen iki pazarlama görevlileriydi. Bu vaziyet, toplu alım-satışta komisyon ücretinin minimum olması nedeniyle ellerinde hazır para olanlar için altın müjdeydi. Olabilecek karlı bir girişimin sahipleri gelmişti.

Her iki durumda da yakışıklı adamlar daima sevinç gösterileriyle karşılanırdı. 

Sarı saçları örgülü garson kız ellerindeki bardakları en yakın masaya bırakarak beyefendileri karşılamaya yöneldi.

"Pasifik Yengeç'e hoş geldiniz. Sizin gibi saygın beyefendilere üst kattan özel bir oda vermemizi mi, yoksa ana salonda sergilenecek ozanlar yarışmasını dinlemek mi istersiniz?"

Kızın ağzı kulaklarına varıyordu. Bu yakışıklıları ilk karşılayan kişi olarak, kendini inanılmaz derecede şanslı hissediyordu. Gözlerini kibar görünümlü beyefendiye kaydırdı. Açık teni temizdi ve iyi sağlığını gösterecek kadar parlaktı. Adam onun bakışlarını fark edince gülümsedi. Gülümsemesiyle yanağında beliren gamze ona meleksi bir hava vermişti. Kız kalbinin içinden ciyaklamaya başladı.

"Teşekkürler güzel bayan. Ancak şu anda ikisini de arzulamıyoruz. Açık konuşmak gerekirse en acele şekilde tavernanın idarecisiyle görüşmeyi diliyoruz."

Güzel olarak çağırılan garson kızın gerçekte bu sıfata değecek bir sureti yoktu. Pembe yanakları sarı çillerle doluydu ve eski elbisesinin içinde balık etli kolları bir elin kavramasına sığmayacak kadar kalındı. Bunun farkında olsa bile yakışıklı ve kibar bir beyefendi tarafından güzel olarak çağırılmak onu keyifli hissettirmişti. 

İlk gördüğü andan itibaren bir çekim hissettiği beyefendiye karşı olan iyi izlenimi aniden önceki hislerinin on katına katlanmıştı. 

Yakışıklı adam konuşmaya devam etmeden önce tavernanın içine hızlıca göz gezdirdi. "Sessiz bir yer olmasını tercih ederiz."

Tavernanın içindeki çalınan eğlenceli şarkıyla birkaç çift dans ediyordu. Etraflarında alkışlarla onlara eşlik eden kalabalık bir grup vardı. Mumlarla aydınlanmış tavernanın içi kalabalık ve gürültülüydü. Kapıdan girenleri sadece girişe yakın oturan birkaç kişi fark etmişti.

Garson kız cilveli bir şekilde kibar görünüşlü beyefendiye yaklaştı. "Bayım, patronla konuştuktan sonra size birkaç bardak şarap dökmemi ister misiniz?" 

Yakışıklı adam ona cevap veremeden önce kapının yakınında oturan abraş görünümlü bir adam, elini onlara sallayarak onları kendi masasına davet etmeye çalıştı. Ancak bunu olabildiğince kaba bir şekilde yaptığı için yakışıklı adam, onun varlığını görmezden geldi.

Bunu fark eden abraş adamın bir anda alnı seğirdi. Yüksek sesle gır gır geçerek yanındakileri kahkahaya boğdu. "Kapıdan aslan yavrusu girdiğini sanmıştık ki muhallebi çocuğu çıktı. Ha ha ha..."

Yakışıklı adam onun boş konuşan ağzını umursamadı. Ancak önündeki garson kız hoşlandığı, nadir gözüken bu yakışıklı adamın küçümsenmesinden rahatsız olmuştu. Kız adama dönerek bağırdı. 

"Elaman be adam! Kavga çıkarmak istiyorsan bunu kıt beynini kullanarak değil, yumruklarını kullanarak yapmalısın." Kız kollarını sıvamaya başladığında Yakışıklı adam, kızın kollarındaki kuru kafa dövmelerini görebiliyordu. Bir anda nefesini tuttu. Önünde samimi şekilde gülümseyen bayanın aslında hırçın tipte biri olacağını hiç düşünmemişti.

Kadın ilerleyerek abraş adamın yakasından tutarak havaya kaldırdı. Etraftakiler bu durumdan hiç şaşırmamış gibi gözüküyordu. Adamın arkadaşlarının gözlerinde beliren korku dışında hiçbir şey yoktu. 

Masanın arkasında aniden dört tane takım elbiseli siyah adam belirdi. Birinin elinde akustik gitar vardı. Adam gitarın askısını boynundan geçirdikten sonra çalmaya başladı. Çalan şarkı aniden tanıdık gelmesi yakışıklı adamı şaşkına uğrattı. Siyah adam, Astronomia'yı çalıyordu. Diğer siyah adamların elinde ise bir tabut vardı.  

"K-K-Kabira, durum bir yanlış anlaşılma!! Abuzambak biri olduğumu biliyorsun. Ayy! Bak! Bu üçüncü bardağımdı. Bugün fazla içmişim, yoksa neden bu saygıdeğer efendileri gücendirmek isteyeyim ki?"

Kadın ona küçümseyici gözlerle baktı. "Ölü adamlar konuşmaz."

Adam gerçekten de ölümle burun buruna geldiğini biliyordu. Arkadaşlarına yardım istemek için baktı. Ancak daha demin onunla birlikte eğlenen, dostum dediği kişiler sanki ecnebi olmuş durumu anlayamıyorlardı. Dostun kara günde belli olduğu doğruymuş.

Önündeki balık etli sarışın kadına baktı. Uzun zamandır söylemek istediği sözleri gururunu görmezden gelerek söylemenin tam zamanıydı. Çünkü gerçekten de ölü adamlar konuşmazdı. Son şansını denedi.

"Kabira, bekle biraz! Sor bana neden bu yakışıklı adamı bir anda gücendirmek istedim? Neden bana hiçbir zararı olmayan bir adamla kavga başlatayım? Neden olabilir ki? Tabii ki senin için. Bir anda adamın abidevi figürünü görünce ona ağzın sulanarak bakman beni kıskandırdı. Ben... ben uzun zamandır seni seviyorum!"

Sevdiği kadından dayak yemektense gururunu ayaklar altına alıp çiğnenmesine izin vermeyi tercih ederdi.

Abraş adamın bir andaki itirafı herkesin hayrete düşmesine neden oldu. Aslında Mufid, Kabira'yı seviyordu! Yine de en çok şaşıran kişi Kabira'nın kendisiydi, çünkü Mufid'in asla böyle bir niyeti olduğunu düşünmemişti. Küçüklüğünde oyun arkadaşı olduğu adam aslında onu seviyordu! Kabira'nın beyni o anda gerçekten de çok hızlı çalışıyordu.

Mufid'in ona verdiği anlamsız hediyeleri, kibar sözlerini ve ona bakan sevgi dolu bakışlarını şimdiye kadar fark etmemişti. Bir anda içi bir hoş olan Kabira'nın öfkesi tozla duman olmuştu. "Sonra bu konuyu konuşacağız."

Kabira, Mufid'e bunu söyledikten sonra yakışıklı adamın istediği gibi patronunu çağırmaya koşarak gitti. Kadın, adeta müjde almış bir kız çocuğu gibiydi.

Kapıda tüm bu olaylara şahitlik eden Adlee ve Balian ise bir anda yorgunluğun etraflarını sardığını hissetti. Uzun bir yolculuğun ardından vardıkları bu taverna, istedikleri gibi dinlenebilecekleri bir yer olmadığını ilk saniyelerinde kanıtlamıştı.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

GİS Anatomisi

Oyun Tavsiyesi - Undertale

Kitap Tavsiyesi - Kızıl Veba