Sistem



Hava kara bulutlarla kaplanmıştı. Bulutlar etrafa karamsar ve kötücül bir atmosfer yaymasının yanı sıra, yakında istenmeyen bir şeylerin olacağının haberini veriyormuş gibiydi. Otobüste işe gitmekte olan beyaz yakalılar, okulda öğretmenini dinleyen öğrenciler, evde işlerini yapan ev hanımları ve diğer herkes bir anda huzursuz hissetmeye başladı. 

Hava gürlemiyordu, ancak yağmurun kokusu her yeri sarmıştı. Sokaktaki köpekler havlamaya başladı. Kuşlar sanki bir şeyden kaçıyormuş gibi hepsi birlikte havalandılar. İnsanlar sebep-sonuç ilişkisini yeterince iyi kuramıyorlardı, bu yüzden basitçe bu belirtileri görmezden geldiler. 

Kimsenin etrafta olmadığı bir sokak arasında bir anda yer yarıldı ve içinden göz alıcı bir adam yavaşça yükseldi.

Adam, siyah bir takım elbise giyiyor ve elinde bir bilgisayar çantası tutuyordu. Sakin bakışlarla etrafı süzdükten sonra çantasından çıkardığı gözlüğü taktı. Gözlük metal çerçeveli ve oldukça narindi. Gözlüğü taktıktan sonra adamın mizacı aniden değişti.

İlk başta, büyük bir şirketin baskıcı ve kibirli CEO'su gibi gözükürken bir anda bir edebiyat fakültesindeki bilgili ve çalışkan üniversite profesörüne dönüştü.

Yine de yüzündeki kendini beğenmiş gülümseme, eski mizacını kaybetmeyip hala aynı kişi olduğunu kanıtlıyordu.

Sistem, onun bu halini görünce sessiz kaldı. "..."

Adam başını iki yana salladıktan sonra onun suçu olmadığını belli eden bir jest yaparak ellerini kaldırdı.

"009, gerçekten, gerçekten, gerçekten ilginç olduğunu düşündüğüm için kabul ettim."

Adam samimi bir şekilde konuştuktan sonra sistemden bir cevap gelmesini bekledi. "..."

"..."

"..."

"..."

"Hadi ama... Neden mızıkçılık yapıyorsun ki? Eninde sonunda bir görevi kabul etmemiz gerekecekti. Neden bu olmasın ki?"

"..."

Adam konuşmaya devam ederken sokak arasından çıkarak yoğun caddedeki kalabalığa karıştı. Dışarıdan gayet normal görünüyor ve dudakları oynamıyordu. Kafasının içinden konuşmaya devam etti.

"Önceki dünyada da aynısını yapmıştın. Sonunda ne oldu? S- seviyesinde puan aldık. Mantıksız davranma. Bu abini dinle ve bana yardım et."

"..."

"Sadece üç gün kalmıştı!! Neden bu kadar kızdın ki? Üç günde en fazla ne yapabilirdin? Zaten tüm gün anime izliyordun, görevi kabul ederek sana da iyilik yapmış oldum."

Adam, dışarıdan su gibi sakin görünürken içeride kaplanın kafesini açmıştı. İlk başta kibarca sistemi ikna etmeye çalışan adam, bir anda gürlemeye ve bağırmaya başlamıştı. Gerçekten sinirleniyordu.

"Mantıksız davranma! Ne oldu kitabını bitiremediysen? Bu dünyada da bir sürü kitap var, onları okursun. Salak bir kitap için beni yalnız bırakıyorsun. Kırılıyorum."

"... salak bir kitap değildi..." Sistem kısık sesle cevap vermişti. 

"Bu dünyanın tanıtımını okudun mu? Gerçekten çok ilginç. Okuduğun kitaptan bin kat ilginç olduğuna bahse girerim. Bak dinle: Baş karakterin adı Balian...."

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

GİS Anatomisi

Oyun Tavsiyesi - Undertale

Kitap Tavsiyesi - Kızıl Veba