Kitap Tavsiyesi - Otostopçunun Galaksi Rehberi - Özet 1






Otostopçunun Galaksi Rehberi


Arthur Dent, o perşembe sabahı başına geleceklerden habersiz sabah rutinini tamamlamıştı.

Kapısının önünde duran buldozere baktı ve hazırlanıp dışarı çıktı.

Tüm kararlılığıyla yeni yapılacak kestirme yol için evine yıkmaya yönelen buldozerin önüne yattı.

Etrafındakiler onu kaldırmaya çalışsa da inatçılığından ödün vermedi taaki en yakın dostu Ford Prefect gelene kadar.


Editör notunda dediklerine göre Ford Prefect o zamanlar Amerika dışında Ford'un geliştirdiği en ileri model. 


Ford Prefect söylenenlere göre 15 yıldır dünyaya bağlı kalmış bir uzaylıdır. Ne kadar otostop çekerek Dünyayı terk etmek istese de Dünya'ya uzaydan kimse gelmediği için bu hayalini ertelemek zorunda kalmıştır.

Ford, Arthur'u bara götürür ve ona içebildiği kadar içirir.

Arthur bir anda kendine geldiğinde evi hakkında endişelenir.

Geri döndüğünde evinin çoktan yıkılmak üzere olduğunu görür lakin bu çok da önemli değildir. Asıl önemli olan gökyüzünde asılı duran sarı küreler ve o kürelerden geldiği açık olan anonsdur.

"Ben Galaktik Hiperuzay Planlama Konseyi'nden Prostentik Vogon Jeltz. Hiç şüphesiz fark edeceğini gibi, Galaksinin merkez dışı bölgelerine ait kalkınma planları, yıldız sisteminizden geçen hiperuzaysal bir ekspres yolun inşa edilmesini zorunlu kılıyor ve maalesef, gezegeniniz yıkılacaklar listesinde yer alıyor. İşlem iki yeryüzü dakikası sürecektir. Teşekkürler."

Bunları söyledikten iki dakika sonra Dünyayı yıkmaya başlarlar. Ama Ford için Dünya'dan kaçmanın vakti gelmiştir hazır fırsatı da varken Dünya'daki en yakın arkadaşını da alarak bu Vogon gemisine otostop çekerler.

Ford elinde tuttuğu Otostopçunun Galaksi Rehberini, Arthur'a göstererek aslında kendisinin bu kitabı geliştirmek için seyahate çıkmış bir araştırmacı olduğunu söyler.

Ve hayatlarını kurtarmak için yine bu rehberden yararlanmışlardır. Ki Ford çoktan şunu biliyordu.

Vogonlar Otostopculardan nefret ederler. Ancak gemilerinde aşçı olarak çalışan Dentrassilerin sevebileceği tek şey Vogonları sinir etmektir.

Bu yüzden bu iki otostopçuyu büyük bir memnuniyetle gemiye almışlardı.

Geminin kaptanı gemide hiç hoş karşılaşmadıkları ve eğer onları yakalarsa şiirlerini okuyup onları gemiden atacaklarını söyler.

Tabi ki bizim ikili yakalanır ve Vogon Kaptanın şiirini dinler ve bu acımasız işkence sırasında Ford acı çekmesine rağmen Arthur benliğini korur ve Vogon'un şiirini över.

Elbette gemiden atılmaktan kurtulamazlar. Gemiden atıldıktan sonra nefeslerini tutarak sadece iki dakika dayanma güçleri vardır ve tesadüf eseri geçen bir geminin onları alma olasılığı 1/2^(276,709) dur.

Ama bunlar yaşanırken de galaksinin bir köşesinde Galaktik İmparatorluk Hükümeti'nin Başkanı Zaphod Beeblebrox, yıllar ardından geliştirilen İhtimalsizlik Motoru takılmış en güzel gemi olan Altın Kalp'i kaçırır şansa bakın ki ihtimalsizlik motoru çalıştırdıklarında ise gemi ansızın Arthur ve Ford'u içeriye alır. 

İmkansız bir şeyi imkana çevirir.

Gemide Zaphod ile karşılaşınca Arthur'un ve Ford'un ikisinin de onu tanıdıkları anlaşılır.

Zaphod, Ford'un kuzenidir. Arthur ise... Arthur'un katıldığı bir partideki flört ettiği kızı Zaphod çalmıştır.

Zaphod'un şu ankinin aksine o zamanlar sadece tek kafası ve iki kolu vardır. Şimdi ise iki kafa ve üç kolla daha kolay(?) yaşamaktadır.

Ayrıca gemide olan tek kişi o değildir; Trillian ve kronik depresif robot Marvin (^^) de vardır. 

Birlikte yolculuk ederken gemiyi Magrathea adındaki efsane gezegene giderler. Tayfadan Zaphod hariç kimse öyle bir gezegenin olabileceğine inanmamaktadır.

Ama gezegene yaklaştıkça gezegenin milyarlar yıl önceden kalma savunma sistemini harekete geçirirler ve bundan da yalnızca ihtimalsizlik motorunu çalıştırarak kurtulurlar.

Onları takip eden iki füzeden biri balinaya diğeri ise petunyaya dönüşmüştür.

Gemiden inip Magrathea gezegenine ayak bastıklarında Marvin ve Arthur'u nöbetçi olarak bırakırlar ve diğer üçlü yer altı tünellerine girer.

Magrathea aslında gezegen yapan bir gezegendir lakin büyük galaktik ekonomik kriz nedeniyle yaptıkları gezegeni satın alan olmayacağı için uzun bir uykuya yatmıştır. Arthur dışarıda gezinirken Slartibartfast adındaki yaşlı bir adamla tanışır.

Yaşlı adam Arthur'u aracına alarak onu birileriyle buluşmaya götürür o sırada çok eskiye dayanan bir hikaye anlatmaya başlar.

Adamın anlattıklarına göre milyonlarca yıl önce en gelişmiş bilgisayar yapılmış ve ona evren ve her şey hakkındaki nihai cevabı sormuşlardır.

Bilgisayar kendisinin en zeki olmadığını; en zeki ikinci varlık olduğunu söylemiş buna rağmen kimse onun sözlerine inanmamış 7.5 milyon yıllık hesaplamalarından sonra Bilgisayar nihai cevabı önünde duran iki bilim adamına söylemiş.

42

Bu cevapla şok olan bilim adamları buna uygun mantık aramaya başlamışlar ama yok olmuyor... Şok olmuş iki bilim adamına bakan bilgisayar şunları demiş:

Sorunun ne olduğunu anladığınızda cevabı da anlayacaksınız.

Evren, hayat ve her şey hakkındaki cevap 42 idi. Ama gerçek soru neydi?

Bunu merakla bilgisayara sorduklarında ise cevap netti. Ben bunu bilemem. Ama bunu bilecek bir şey yapabilirim.

Bunun ardından Yeryüzü yapıldı ancak gerçek amacını gerçekleştiremeden 5 dakika önce Yeryüzü bir yol yapımı için Vogon işçiler tarafından yok edilmişti.

Şimdi yapmaları gereken ya Yeryüzünü tekrar inşa etmek ya da evrendeki yeryüzünde doğan tek kişi olan Arthur adındaki insanın beynini ele geçirmekti.

2. yi tercih edecekleri çok açıktı. Slartibartfast insanın dünyadaki en zeki 3. varlık olduğunu söylemişti ikinci ve birincisi neydi peki?

İkincisi uzaylılar saldırmadan önce kaçan, kaçarken de Amerikan marşı eşliğinde halkalardan atlayan yunuslardı.

İnsanlar onların bu davranışının çok sevimli olduğunu düşünmüşlerdi ancak Yunusların iletmek istedikleri mesaj çok basitti: "Elveda ve tüm o balıklar için teşekkürler."

Dünyadaki en zeki varlık ise kimliğini oldukça iyi gizlemiş olan ve davranış deneylerinde kullanılan farelerden başkası değildi.

Meğer dünyayı onlar yönetiyormuş.

Hepimiz şu ana kadar kandırılmışız. Olamaz!!

Her neyse Arthur ve arkadaşları onların elinden kaçar ve kitap burada biter.

Kitabın içindeki olaylardan çok espriler daha güzeldi.

Bazı yerler o kadar absürttü ki sadece kahkaha atabiliyordunuz. Yaşasın iyi ki bu kitabı okudum.

Yorumlar

Yorum Gönder

Efendim?

Bu blogdaki popüler yayınlar

GİS Anatomisi

Obsessive Servant 0. Bölüm

Stepmother 6. Bölüm