Hikaye Denemeleri - Divinity

Güneş pırıl pırıl parlarken etraftaki martı sesi denizin çok da uzakta olmadığını kanıtlıyordu.

Versio göz kapaklarına bakarken bile güneşin ısısını ve parlaklığını hissedebiliyordu. Gözlerini yavaşça açtı ve yattığı samandan yataktan kalktı. Bugün bir esir oluşunun 13. günüydü.

Elinde demir bir çekiç olan iri yarı bir adam içeri girdi. Omuzları beş baş genişliğindeydi, göğsü ise bir kahve masası kadar büyüktü. Hücrelerin bulunduğu uzun koridorda yürürken elindeki çekici demir parmaklıklara çarpıtıyordu. Koridorun ortasına geldiğinde tok sesiyle bağırdı.

"Uyanın, zavallılar! Kahvaltı servis edilecek. Yemeniz için 10 dakikanız var."

Bunları 13 gündür yaptığı şekilde söylemiş ve arkasına bile bakmadan hızlıca yürüdüğü yoldan geri girmişti. Korkuyordu... Lanetlilerle yüzleşmekten korkuyordu.

İri yarı adam hücreleri terk edince bir zil sesi duyuldu. Bununla birlikte tüm hücrelerin parmaklıkları aniden aşağı indi ve esirleri hücrelerini terk etmekte özgür hale getirdi.

Versio'nun karşısındaki hücrede uyuyan elf kahvaltıyı önemsemiyormuş gibi gözüküyordu çünkü yatağından kalkmak için en ufak girişimde bile bulunmamıştı.

Koridorun ortasında yerden yukarıya doğru bir platform yükselmeye başladı ve içerisinde pişmiş bütün bir tavuk vardı. 13 gündür yaptıkları gibi yemeği bölüşmeye başladılar.

En yaşlılarından biri olan cüce kadın elindeki bıçakları ustaca kullanarak tavuğu eşit parçalara ayırdı. Toplamda 16 kişilerdi. 

Versio payını aldıktan sonra hücresine geri döndü. Önceden sakladığı suyla ellerini ve yüzünü yıkadıktan sonra yemeğini yemeğe başladı.

Tadının mükemmel olduğunu söyleyemezdi ancak çok kötü de değildi.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

GİS Anatomisi

Oyun Tavsiyesi - Undertale

Kitap Tavsiyesi - Kızıl Veba