Oyun Tavsiyesi - Dragon Age: Inquisition

 


Puan: 9\10

Tür:


RPG, Aksiyon, Fantastik, Açık Dünya

Yayıncı:  
Electronic Arts

Tanıtım:

Gökyüzü yarılıp kaos yağmaya başladığında dünyayı ancak kahramanlar kurtarabilir. Dragon Age: Inquisition – Game of the Year Edition’da Thedas’ın kurtarıcısı olun. Dünyayı kendi kaderinden kurtarmakla görevlendirilen Engizitör sizsiniz. Ancak önünüzde zor kararlarla dolu bir yol var. Thedas, çatışmanın eksik olmadığı bir yer. Gruplar sürekli birbirleriyle savaşırken daha da büyük ve şeytani bir işgal başladı. Peki siz ne yapacaksınız? Bölgeyi ancak siz ve şampiyonlarınız bir arada tutabilir. Ya hepsine liderlik edecek ya da düşeceksiniz.

Benim Görüşüm:


Mükemmel...

Sadece mükemmel...

Benim bir oyundan beklediğim çoğu şeyi karşılıyor ve bu harika hissettiriyor. Ancak eksikleri yok değil mi? Tabii ki de var. Ancak her şeyi sırası geldiğinde yazmalıyım.

1- Oynanış:

Oynanış olarak ilk oyunun ve ikinci oyunun karışımı gibi gözüküyor. İlk oyun sayılı düşmanla stratejik bir şekilde dövüşmenizi isterken, ikinci oyun sayısız düşmanla aksiyona dalmanızı sağlıyordu. Bu oyun hem taktiksel savaşı hem de aksiyonu aynı anda yaşamanızı sağlıyor. 

Yetenekler olarak favori oyunun sonuna doğru keşfettiğim Sera. Sera olarak oynama gerçekten çok eğlenceliydi. 

Aksiyon kısmını bir kenara bırakırsak size özgür bir rol yapma alanı sunuyor. Tamamen duygularınızı yöneterek seçim yapıyorsunuz. Her zaman melek kalpli olmak sizi iyi bir lider yapmıyor. Bazen acımasız, soğuk ve soğukkanlı olmanız gerekiyor. Etrafınızdaki dostların bazen seçimlerinizi taktir ediyor, bazen sizden hayal kırıklığına uğruyor. 

Oynanışta şikayet edeceğim şey muhtemelen şu olmalı. Harita gereksiz büyük ve çok fazla ekstra var. Oyunu %100 bitirebilmek için oyunun içinde 200 saatten fazla zaman geçirmeniz gerekecektir bu da normal bir oyuncunun sabrını aşıyor. 

2-Hikaye:

İlk iki oyunu oynamadan hikayeyi anlamanız biraz zor olacaktır. İkinci oyunun sonunda Anders'in Chantry'i patlatması sonucu büyücüler ile tapınakçılar arasındaki iç savaş başlamış oldu. Oyun iç savaşın ortasında başlıyor. Ayrıca gökyüzünde kocaman bir yarık var ve bu Fade'deki hayaletleri ve şeytanların Ferelden'de özgürce dolaşmasına neden oluyor. 

Siz arka planınızı özgür bir şekilde seçebilen normal biriyken bir anda Andrest'nin Herald'ına dönüşüyorsunuz. Gökyüzündeki yarığı sadece siz kapatabilir ve insanoğlunu eski stabil haline yalnız siz getirebilirsiniz.

Ayrıca oyunun codex bölümünü okumaya kalkarsanız bin sayfalık bir kitap okumaya eş değecek kadar kelime okuyabilirsiniz. O kadar kalabalık bir codexi var ki yazarların sıkılmadan nasıl o kadar yazabildiğine şaşıyorum.

(Kesinlikle mükemmeldi)

3-Karakterler:

Bioware'den bahsediyoruz. Orijinal karakterleriyle bizi daima beklentimizi sonuna kadar tatmin eden bir ekibin çıkardığı yepyeni orijinal karakterler.

Cullen, Lelliana, Morrigan, Varric, Alistair gibi eski yüzlerin yanı sıra yepyeni sevilesi karakterler de var.

En sevdiğim karakterin Dorian olduğunu itiraf etmem gerekiyor. Onun arkadaşlığı kesinlikle paha biçilmezdi. Bu kibirli ve havalı gay arkadaşımız kesinlikle en olmadık zamanda kahkaha atmanızı sağlayacaktır. Aşağıya "arkadaşlık sonunu" bırakıyorum. "You are my dearest friend, perhaps my only friend. That will never change, no matter where we are." ve en iyi repliği: "I am too pretty to die!"


Diğer karakterlerde oldukça eşsizdi. Sera çılgın bir elf kız. Kesinlikle oyunun son anına kadar Sera'nın kişiliğini anlayamadım. Yine de aşırı sevimli ve eğlenceli bir karakterdi. Oyunu oynayan çoğu kişi ondan nefret etse de ben sevdiğimi söylemem gerekiyor.


Diğer karakterlerinde kendilerine özgü çekicilikleri olsa da en sevdiğim karakterler Dorian ve Sera oldu.

4-Aşk: (spoiler)

Bir Bioware oyununda aşk kesinlikle su gibidir. Olmaması imkansızdır. Ben oyunda Cullen ile yakınlaşmıştım ancak diğerlerinin de videolarını izledim. Kıyasladığımda en iyisinin Cullen olduğuna karar verdim. Sera da oldukça iyi gözüküyor aslında. Yine de Cullen'in evlilik teklifi sayesinde değişmez favorimin o olacağını söylemeliyim. Kesinlikle beklemiyordum. Kahramanla aynı tepkiyi verdim. "Ne!?" diye. Σ(O_O)


Cullen, uzun bir zaman boyunca yalnız bir adamdı. İlk oyunda kadın elf büyücü olarak oynamıştım. Cullen'i Tower'da kafese kapatılmış halde ilk kez gördüğümde gülmekten ölmüştüm. O zamanlar Alistair ile aşk yaşıyordum, bu yüzden Cullen'i hiç önemsememiştim. Yine de Cullen kesinlikle mutlu sonu hak ediyor. ( ´ ∀ `)ノ~ ♡ Aşağıda ilk oyundaki Cullen ile olan sahneyi bulabilirsiniz. 



5-Müzikler:

Normal Skyrim veya diğer açık dünya oyunlarında olduğu gibi müzikleri her zaman çalmıyor. Belli molalar vererek çalıyor. Ayrıca taverna müziklerini söyleyen bir NPC bile var. Müzikleri de kesinlikle övgüyü hak ediyor.



6-Final:

Son olarak söylemem gereken şey harika yazım tarzıyla ve eşsiz rol yapmasıyla kesinlikle oynanması gereken bir seri. Ayrıca çoğu zaman karakter sizin gerçekten de söylemek istediğini şeyleri söylüyor. Aşağıya bir tane örnek bırakıyorum. 



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

GİS Anatomisi

Obsessive Servant 0. Bölüm

Oyun Tavsiyesi - Tasokare Hotel