Manga Tavsiyesi - I Reincarnated into an Otome Game as a Villainess With Only Destruction Flags… - özet + spoiler sayfası + light novelden illüstirasyonlar








Özet:

Her şey bit otome oyun olan 'Fortune Love' ile başlamıştı. 

Trafik kazası sonucunda Katerina Clause olarak reenkarne olan 17 yaşındaki bir genç kız tüm ümidiyle yıkım bayraklarını kendinden uzak tutmak için çalışıyor.

Aslında bir özet yazmaktansa karakterler için psikolojik bir inceleme yazmak istiyorum.

Kitabın kahramanı Katerina'dan başlayalım.



Katerina Clause





Kafasını çarpıp eski hayatındaki anılarını geri kazandıktan sonra kendi yıkım sonunu engellemek için elinden geldiğince fazla çalıştı.

Etrafındaki insanlara farkında olmadan umut aşılayan, havaya neşe katan, varlığıyla insanları mutlu eden bir karakter.

Nasıl serideki karakterler Katerina'yı sevdiyse ben de sevdim.

Özgür ruhlu ve ne isterse onu yapıyor.

Açık sözlü ve çevresindeki insanlara değer veriyor.

Farkında olmasa bile tatlı diliyle etrafındaki insanları baştan çıkarıyor ve en önemlisiyse daima gülümsüyor.

Daima olmak istediğim biri gibi... Ama onun gibi asla olamam çünkü benim o kadar kalın kafalı olmam neredeyse imkansız. Çevresinde ona bağlı onu seven ne kadar kişi olsa bile fark etmez; Katarına daima gözleri bağlı, kulakları tıkalı hareket ediyor.

Seri boyunca birkaç kere buna tanık oluyoruz: Düşüncelere dalmış Katerina etrafındakilerin ne dediğini dinlemediği halini.

En akılda kalanı : 

Katerina'ya babası Keith'in sihrinin dengesiz olmasına söylediği halde onu dinlemediği için ikisi de yaralanmıştı.

Ama en büyük sıkıntısı bu değil.

Önceden oyunu oynadığı için daima kendisini kötü karakter olarak görüyor. Light noveldeki 34. bölümde aynen şöyle diyor:


“……You hypocrite…… So what you’re saying is, you’re going to save me like how you’ve saved everyone else? Saint Katarina Claes-sama.”
Before I realized it, I had already said those things involuntarily.
Even though she knows nothing about me…… What could a girl who’s grown up so happily in a wealthy duke’s family know about me.
If Katarina Claes says “I’ll save you” right here and now…… I’ll definitely scorn the hubris of the noble girl who was so favored with fortune and raised so preciously.
However…… Katarina said the exact opposite of what I thought she would.
“That’s not possible!”
Katarina was looking directly at me.
“After all, I’m not the heroine. I’m just an evil villainess rival character, there’s no way I can save anyone!”
It can’t be, to be saying it’s “not possible” so clearly……
I have no idea about anything Katarina Claes is thinking at all. I just stared at the girl in front of me in a daze. Then –
“Although I can’t save you from your suffering, but…… But, I can stay by your side.”
Katarina smiled at me gently as she said so.
“If I’m by your side, when you’re sad, or having a hard time I can listen to you, and be together with you until you’re feeling better again."
Kendisini daima kötü kahraman olarak gördüğü için iyi biri olduğunu fark edemiyor ve oyundaki karakterlerin kendisine aşık olmasının mümkün olmadığını düşünüyor. Ne kadar yazık!! Yazar daha az sadist olsaydı, Katerine'yı daha akıllı yapardı.

Katerina gerçekten de etrafındaki insanları değiştirmeye gücü yeten bir karakter.

Fazla mazoşist olmadığımdan ana hikaye bitince seriyi bırakıyorum. Umduğundan fazlasını istemek sadece hayal kırıklığı getirir.

Maria zorbalığa uğrarken Katerina onu  kurtarır. Bu kıza bu bakış çok yakışıyor. ^^

Light novelin 35. bölümünde Katerina'ya herkes itiraf ediyor ama bizim saf Katerina durumu tabii ki anlamıyor ve oyunla karşılaştırdığında bunun Normal Son olduğunu düşünüyor. 

Otome oyunlarında genel olarak birkaç tür son vardır. Normal son genel olarak Arkadaşlık sonu diye ifade edebiliriz.



Gerald Stuart






Oyunda karakter tanıtımına göre Prens Gerald içeriden sadist dışarıdan ise mükemmel gözüken bir Prenstir.

Her şey de iyidir. Aynı bir peri masalından fırlamış bir prens gibidir.

Katerina ile çocukken oynarken Katerina yaralanınca onunla nişanlanmaya karar verir ve zamanla Katerina'nın yaraları iyileşse bile Katerina ile olan nişanı bozdurmaz.

Ailesi Katerina'nın Prenses olmaya layık olmadığını söylese de ikinci ciltteki şu replik onun duygularını ele vermektedir.

"The engagement absolutely can’t be cancelled."

Katherina baygınken Geralt'ın aklına Katerina'nın ona çocukken söyledikleri aklına gelir.


 “No, no. Please don’t worry about such a scratch, Prince Jared. Anyways, the scar will be no problem at all because my bangs will hide it anyhow.”

Prens aslında saray hayatından oldukça sıkılmış ve siyah beyaz dünyasını renklerle donatan Katerina'yı takdir etmeye başlamıştır.

Zamanla ona karşı olan duyguları değişmiş ve ondan gerçekten hoşlanmaya başlamıştır.



Keith Claes






Keith, Clause ailesine Katerine'nin babası tarafından getirilir. Geldiğinde duygusal olarak hala çok dengesizdir.

Orijinal hikayede Keith, Katerina ve ailedeki herkes tarafından görmezden gelinmiştir.

Bu sebeple Keith evdeyken yalnızlık çekmiş ve büyü akademisine girdiğindeyse bir playboy'a dönüşmüştür.

Tatlı erkek kardeşiyle iyi ilgilenen Katerina sayesinde, Keith yalnızlık çekmemiştir ama zamanla Katerina'ya karşı hissettiği kardeşlik duygusu aşk ile değişmiştir.

İlk tanıştıkları zaman Katerina ondan eğlencesine golem yapmasını istemiştir ve kazayla onun yaptığı golem yüzünden yaralanmıştır.

Katerina babasının uyarısını dinlemeyip Keith'e ikinci bir şok geçirtmiştir. Keith'in Clause ailesine gelmesinin sebebi yanlışlıkla kendi evinde kardeşlerini incittiği içinmiş.

Bunu öğrenince Katherina koşarak küçük kardeşiyle aralarındaki duvarı yıkmaya gider.



“Keith, because we have become siblings now, it’s fine to just call me nee-san.”




Keith'in zamanla zihinsel durumu değişir ve yalnızlık çekmez. Ama maalesef ki Katerina'ya bağımlı bir bireye dönüşmüştür ve Geralt'ın aşk rakibi olmuştur.


 Alan Stuart




İkiz kardeşi Gerald ile daima karşılaştırılmış, ezilmişlik hissiyatında boğulmuş bir şahsiyetti. Taaki Katerina ile tanışana kadar...

İlk tanıştıklarında yaptıkları tek şey birbirleriyle yarışmak olsa da Katerina onun da kendine ait bazı özelliklerinin olduğunu fark etmesini sağlıyor.

Tüm hikaye boyunca sevdiğim en önemli şey karakterlerin özgünlüğüydü.

Katerina baygın halde yatarken ilk defa onu sevdiğini fark ediyor ve bence bu sahne gerçekten oldukça etkileyiciydi.

“Prince Alan surely also has things that you are good at, it’s natural that people will be more suited to some things than others.”


Bazen ne dediğin önemli değildir sadece yaptıklarınla hafızaya kazınırsın. Katherina bunları söylemiş olabilir ama Alan'ı asıl değiştiren şey Katerina'nın yaptığıdır.

Katerina, Alan'a Prens Gerald'ın da bir çeşit zaafı olduğunu söylüyor ve bu da yılanlar. Birlikte Gerald'ı korkutuyorlar ama bu olayla Alan'ın kalbinin çevresine ördüğü duvarlar yıkılıyor.


Gerald'ı korkuttuktan sonra sinirlenen Gerald.

Katerina'yı sevdiğini fark edince Mary'e karşı suçluluk duyan Alan, Mary'e sevdiği biri olduğunu söylüyor ve Mary de aynı cevabı veriyor.

Asıl niyeti Mary ile olan nişanı iptal etmek olan Alan, Mary'nin bu cevabıyla hayrete düşüyor ve birlikte anlaşıp nişanlı kalmaya devam ediyorlar. (Side story 7 yada 8)


Mary Hunt





Mary, Alan'ın nişanlısı.

Annesi öldükten sonra üç kız kardeşi ona zorbalık ettiler. 

Eşyalarını çaldılar, onu hırpaladılar, dalga geçtiler.

Yine de orijinal hikayede Mary mükemmel bir leydi oldu.

Katerina onunla tanıştığında Alan'ın repliğini çalarak ona asla unutamayacağı şu cümleyi söyledi:

"Mary, you have a green thumb! It means your hands have a special talent for growing plants! Yep, you and your green thumb are an amazing, special existence!”

Kızıl saçları yüzünden 'pis' diye çağıran kardeşlerinin aksine Katherina ona nazikçe ve sevecenle yaklaştı. Ona güzel olduğunu söyledi.


Sophie Ascart




Görünüşü farklı olduğu için insanlar onun lanetli olduğunu düşünmüştü. Kendisini 10 yaşında odasına kapatmış ve romantik romanlar okuyarak vaktini harcamaktaydı.

Katerina ile tanıştıktan sonra, Katerina ona umursamazca güzel olduğunu söyledi ve arkadaş olmak istedi.

“I think, that Sophia-sama’s silken white hair, and eyes that sparkle like rubies are very beautiful in my opinion.”


İlk defa böyle biriyle karşılaşan Sophie memnuniyetle onun arkadaşı oldu.

Ana hikayede birçok referans var ki Sophie gerçek dünyada da Katerina'nın en yakın arkadaşının reenkarnasyonu.

Katerina ile ilk karlılaşma

Katerina istemsiz olsa bile Sophie'ye bir yakınlık hissediyor.



Maria Campbell


Maria hakkında diyebileceğim pek bir şey yok. Kişilik olarak tam bir otome MC'si.

Kibar, güzel, tatlı yapmaktan hoşlanan, zeki, güvenilir biri.

Eğer Katerina hiç müdahale etmeseydi gerçekten de etrafındaki tüm erkekleri kendisine düşürebilirdi.

Ama kalbinde yalnızlık ile dolu. Okula girdiği andan itibaren kıskançlık yüzünden onu hırpalayan birçok kişi var. Ama Katerina'nın koruması altında kalbindeki yalnızlığı doldurabiliyor.






Nicole Ascart




“Your parents are so wonderful, and your sister is so cute as well, Nico-sama, you’re a really lucky person.”

Nicole ailesini çok sevse de etrafında ona karşı acıyan bakışlar olduğu için üzerinde bir yük varmış gibi hisseder.

Şahsi düşüncem Nicole'un Katerina'ya karşı hissettiği şeyin aşk olmadığı yönündedir. Daha çok takdir diyebiliriz.

Şeytani çekiciliğiyle ön plana çıkan ve sadece gerektiğinde konuşan biri.

Mezuniyetinde Katerina ona bir buket sebze vermişti.



Sirius Deek



Sirus Deek'in gerçek ismi Rafael Walt'dır.

Küçüklüğünde annesiyle mutlu bir hayat yaşarken annesiyle birlikte kaçırılır ve annesinin önceden çalıştığı konağın efendisinin çocuğu olduğunu öğrenir.

Ama karısı bir hizmetçiyle birlikte olan kocasından memnun değildir bu yüzden Rafeal'in annesini evden kovar. Sirius hastalıklı bir çocuk olarak doğmuştur ve Rafeal'in aksine oldukça hastadır.

Sirius'un annesi Sirius'u Rafeal'in bedenine transfer etmek için kara büyücü tutar ve Rafeal'in annesi bu sırada kurban edilir.

Sirius, Rafeal'in bedenine girer ama bedenin kontrolünü ele geçiremez sadece arkada kalan bir arka plan olur. Bu sırada işi biten kara büyücü ayrılmaya çalışırken öldürülünce Rafeal'i lanetler ve sadece annesinin intikamı için yaşamasına sebep olur.

Yıllar boyunca bir maskenin altına saklanarak Sirius taklidi yapar ve kara büyücünün ona lanet fısıltılarını dinler.

Katerina ile tanıştıktan sonra yalnızlığının onlarla dolduğunu hisseder ama kalbinden ona kötü fısıltılarla lanetleyen kara büyücü mutlu son istemez.

Bunun sonucunda Rafael Marie'yı kaçırır hatta Katerina'nın sonsuz bir uykuya dalmasına sebep olur.

Katerina uykudan uyanınca ilk görmek istediği o olunca ona da yardım eli uzatarak kurtarır. Farkında olmasa bile...


“If I’m by your side, when you’re sad, or having a hard time I can listen to you, and be together with you until you’re feeling better again."


Marie ve Rafael 


Mangadan karakter tanıtımları

Üç Silahşörler

Hikayenin sonu : ARKADAŞLIK






Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

GİS Anatomisi

Oyun Tavsiyesi - Undertale

Kitap Tavsiyesi - Kızıl Veba