Childhood Friend 14. Bölüm
The CEO's Villainess Childhood Friend
14. Bölüm - İlgi Çekici (2)
Hafif bir rüzgar Qiao Moyu'nun saçlarının hafifçe Ye Peicheng'in yüzüne dokunmasına neden oldu. Erkek kahramanın kaşlarını çattığını fark edince, elini uzattı ve hafifçe alnına dokunup saçlarını geri çekti.
Adamın yarası çok kötü durumdaydı ve uyanacağına dair herhangi bir iz yoktu. Kadının kalbi merhamet ile doldu, adama doğru onu öpmek için eğildi.
Kamera merceği Qiao Moyu'nun oyunculuğuna odaklanmıştı. Senaryoda yakın çekim sahneleri vardı, fakat Ye Peicheng oyunculuk kariyerine başladığından beri öpüşme sahnelerini her zaman reddetmişti.
Bu yüzden sahneyi tamamlamak için sahte öpücük tekniğini kullanmayı planlıyorlardı, ancak ustaca oynanması gerekiyordu.
Geçmiş yaşamında, Qiao Moyu hiç romantik bir ilişki yaşamamıştı, birisini öpmek!; sıfır deneyime sahipti. Partnerine yaklaşırken yönetmen aniden "Dur!" diye bağırdı.
"Moyu, en sevdiğin adam şu an kucağında yatıyor. Onu gizlice öpecekken, neden yüzün ölmek üzereymişsin gibi görünüyor?"
Qiao Moyu kafasını salladı ve yönetmene "Tamam. Bir dahaki sefere daha dikkatli olacağım."
Yönetmen "Tamam, tekrar başla!" dedi.
'Bir adamı sevmek?' Qiao Moyu, önceki dünyasında asla gizli bir aşk yaşamamıştı. Bunun duygusal olarak yetersiz olduğundan mı yoksa gençken bilgisizliğinden mi kaynaklığını bilmiyordu. Sınıfındaki kız arkadaşları aşk hikayeleri okurken, o sadece dövüş sanatları filmlerini izlerdi. Kızlar sınıflarının basketbol takımına tezahürat yaparken o, cinayet hakkında çizgi romanlar okurdu.
Bir başka deyişle, başka bir insanı nasıl sevebileceğini bilmiyordu, bir kızın sevdiği erkekle yüzleşirken nasıl ifadelere sahip olması gerektiğini bilmiyordu.
Fakat bir oyuncu olduğundan öğrenmek zorundaydı. Adamın yüzüne doğru eğildiğine kalbi aniden atmaya başladı. Bacaklarındaki adamın Luo Luo olduğunu varsayabilir miydi?
Peki, eğer bu Luo Luo ise, aklına ne gelmeliydi? Küçük çocuğun yüzü çok sevimliydi, bu yüzden onu öpmek güzel olurdu! Yaklaşıyordu.
"Hey!" yönetmen bağırdı: "Moyu, yüzündeki ifadenin çok- hevesli olmamasını sağlayabilir misin?"
Adam konuşurken herkes güldü.
Qiao Moyu dudaklarını yalarken homurdandı. Başka bir deyişle, Luo Luo'nun tatlı yüzüne çok hevesliydi. Bu çok mu belliydi?
Samimi bir şekilde özür diledi "Üzgünüm yönetmenim, tekrar deneyeceğim."
Bu sefer, kendini sakinleştirdi ve geçmişte izlediği TV dizilerindeki erkek ve kadın karakterin nasıl oynadıklarını kafasında canlandırmaya çalıştı. Aniden, onu Ye Peicheng'in güzel dudaklarına yaklaştıran harika bir his geldi.
Bambu ağaçlarının arasında, hafif bir meltem eserek hışırdayan yapraklarla bir senfoni yaratıyordu. Qiao Moyu öne doğru eğilirken uzun saçları sallandı; siyah bir saç teli, Ye Peicheng’in kulağını takılarak onda gıdıklanma hissi uyandırdı.
Adam, kadının soluk kokusunu alabiliyordu. Bu, sabahki çekimdeki Xing Wanshuang'ın güçlü parfümünden farklıydı, fakat rahatlatıcı ve doğal bir kokuydu.
Sonra, burnunun ucunda hafif bir dokunuş hissetti ve hoş doğal koku onun etrafını sardı.
Gözleri kapalı olsa dahi şu anki durumu hayal edebiliyordu: yanakları hafifçe kızarmış utangaç bakışlı bir kadın onu öpmek için eğilmişti.
"Kes!"
Yönetmen memnuniyetle : "Qiao Moyu, rolünü çok iyi oynadın, ifadelerin tam olması gerektiği gibiydi! Bu hissi hatırla!"
Qiao Moyu geri çekildi ve ayağa kalktı. Ye Peicheng, kadının bacaklarından kalktı ve Qiao Moyu'nun hala şaşkınlık içinde olduğunu gördü. Elinde olmadan onun gözlerinin en derinliklerine bakmaya çalıştı.
Az önce ona tam üç kez yaklaşmıştı. İlk seferinde, tıpkı bir kapı kadar cansızdı ve onu şiddetle reddetmişti.
İkinci sefer, salonda ona kek getirerek onun hakkında bir etki oluşturmuştu.
Fakat üçüncü ve son olarak, onu sahneye sokmuş gibi hissetti. Bu onun için bir ilkti. İlk kez başka bir oyuncunun oyunculuğuna çekilmişti.
Hala sersemlemiş bir halde olan kadına baktığında Ye Peicheng hayatında ilk defa bir oyuncunun ilginç olabileceğini düşündü.
Adamın yarası çok kötü durumdaydı ve uyanacağına dair herhangi bir iz yoktu. Kadının kalbi merhamet ile doldu, adama doğru onu öpmek için eğildi.
Kamera merceği Qiao Moyu'nun oyunculuğuna odaklanmıştı. Senaryoda yakın çekim sahneleri vardı, fakat Ye Peicheng oyunculuk kariyerine başladığından beri öpüşme sahnelerini her zaman reddetmişti.
Bu yüzden sahneyi tamamlamak için sahte öpücük tekniğini kullanmayı planlıyorlardı, ancak ustaca oynanması gerekiyordu.
Geçmiş yaşamında, Qiao Moyu hiç romantik bir ilişki yaşamamıştı, birisini öpmek!; sıfır deneyime sahipti. Partnerine yaklaşırken yönetmen aniden "Dur!" diye bağırdı.
"Moyu, en sevdiğin adam şu an kucağında yatıyor. Onu gizlice öpecekken, neden yüzün ölmek üzereymişsin gibi görünüyor?"
Qiao Moyu kafasını salladı ve yönetmene "Tamam. Bir dahaki sefere daha dikkatli olacağım."
Yönetmen "Tamam, tekrar başla!" dedi.
'Bir adamı sevmek?' Qiao Moyu, önceki dünyasında asla gizli bir aşk yaşamamıştı. Bunun duygusal olarak yetersiz olduğundan mı yoksa gençken bilgisizliğinden mi kaynaklığını bilmiyordu. Sınıfındaki kız arkadaşları aşk hikayeleri okurken, o sadece dövüş sanatları filmlerini izlerdi. Kızlar sınıflarının basketbol takımına tezahürat yaparken o, cinayet hakkında çizgi romanlar okurdu.
Bir başka deyişle, başka bir insanı nasıl sevebileceğini bilmiyordu, bir kızın sevdiği erkekle yüzleşirken nasıl ifadelere sahip olması gerektiğini bilmiyordu.
Fakat bir oyuncu olduğundan öğrenmek zorundaydı. Adamın yüzüne doğru eğildiğine kalbi aniden atmaya başladı. Bacaklarındaki adamın Luo Luo olduğunu varsayabilir miydi?
Peki, eğer bu Luo Luo ise, aklına ne gelmeliydi? Küçük çocuğun yüzü çok sevimliydi, bu yüzden onu öpmek güzel olurdu! Yaklaşıyordu.
"Hey!" yönetmen bağırdı: "Moyu, yüzündeki ifadenin çok- hevesli olmamasını sağlayabilir misin?"
Adam konuşurken herkes güldü.
Qiao Moyu dudaklarını yalarken homurdandı. Başka bir deyişle, Luo Luo'nun tatlı yüzüne çok hevesliydi. Bu çok mu belliydi?
Samimi bir şekilde özür diledi "Üzgünüm yönetmenim, tekrar deneyeceğim."
Bu sefer, kendini sakinleştirdi ve geçmişte izlediği TV dizilerindeki erkek ve kadın karakterin nasıl oynadıklarını kafasında canlandırmaya çalıştı. Aniden, onu Ye Peicheng'in güzel dudaklarına yaklaştıran harika bir his geldi.
Bambu ağaçlarının arasında, hafif bir meltem eserek hışırdayan yapraklarla bir senfoni yaratıyordu. Qiao Moyu öne doğru eğilirken uzun saçları sallandı; siyah bir saç teli, Ye Peicheng’in kulağını takılarak onda gıdıklanma hissi uyandırdı.
Adam, kadının soluk kokusunu alabiliyordu. Bu, sabahki çekimdeki Xing Wanshuang'ın güçlü parfümünden farklıydı, fakat rahatlatıcı ve doğal bir kokuydu.
Sonra, burnunun ucunda hafif bir dokunuş hissetti ve hoş doğal koku onun etrafını sardı.
Gözleri kapalı olsa dahi şu anki durumu hayal edebiliyordu: yanakları hafifçe kızarmış utangaç bakışlı bir kadın onu öpmek için eğilmişti.
"Kes!"
Yönetmen memnuniyetle : "Qiao Moyu, rolünü çok iyi oynadın, ifadelerin tam olması gerektiği gibiydi! Bu hissi hatırla!"
Qiao Moyu geri çekildi ve ayağa kalktı. Ye Peicheng, kadının bacaklarından kalktı ve Qiao Moyu'nun hala şaşkınlık içinde olduğunu gördü. Elinde olmadan onun gözlerinin en derinliklerine bakmaya çalıştı.
Az önce ona tam üç kez yaklaşmıştı. İlk seferinde, tıpkı bir kapı kadar cansızdı ve onu şiddetle reddetmişti.
İkinci sefer, salonda ona kek getirerek onun hakkında bir etki oluşturmuştu.
Fakat üçüncü ve son olarak, onu sahneye sokmuş gibi hissetti. Bu onun için bir ilkti. İlk kez başka bir oyuncunun oyunculuğuna çekilmişti.
Hala sersemlemiş bir halde olan kadına baktığında Ye Peicheng hayatında ilk defa bir oyuncunun ilginç olabileceğini düşündü.
Yorumlar
Yorum Gönder
Efendim?