Öğrencinin gözünden "Uzaktan Eğitim"

 

Aslında hep hayalimdi desem yalan söylemiş olmam. Bir öğrenci olarak dinlediğimi anlayan bir tipim. Her gün okula gidip aynı şeyleri tekrar tekrar dinlemek daima sıkıcı gelirdi. Hele ara sıra hocanın sözünü kesip boş yapanlardan nefret ederdim.

Okulda eğitim benim için çok sıkıcıydı. Ancak uzaktan eğitim tamamen hayal ettiğim gibi. Hocalar lafı dolandırmadan anlatmaları gereken şeyleri anlatıp gidiyorlar. Gereksiz hiçbir şey yok. Siz de dersler arasında evde işiniz varsa onları halledebiliyorsunuz. Genelde okuldayken ders aralarında kitap okuyan bir tip olduğum için hala kitap okumayı tercih ediyorum.

Ama sistemin sorunları reddetmemek gerekir. Bizim üniversitemiz Perculus sistemini kullanıyor. Belli saatlerde çok fazla giriş olduğu için bant genişliği yetmiyor ve sistem yavaşlıyor, bazense durma noktasına geliyor. En kısa sürede bu sorun çözülmeli.

Yine de Ekim'in 12'sinde karşılaştığımız sorunun olmamasını dilerdim. Okullar normalden bir ay daha geç açıldığı halde sistemin denenmemiş olması, hala sorunlarla karşılaşıyor olmamız bize sormakta en doğal hakkımız olan soruyu sorduruyor. "Neden?" Neden bu sorunlar önceden çözülmedi? Okullar YÖK'ün duyurusuna göre 1 Ekim'de açıldı. Ancak oryantasyon programları nedeniyle akademik takvimimizde ilk dersimiz 12 Ekim yani bugünü gösteriyordu.

Saat 10'da ilk dersimizi yaptık. İlk başta sistem sorunsuz halde çalışırken ilk önce görüntü ve ses gitti. Sayfamı yeniledikten sonra slayt da gitti. Ben sayfayı yenilemekle uğraşırken 10 dakika geçiverdi. Bu yüzden dersin üçte birini kaçırdım. Eğer her ders böyle olursa yakın zamanda sistem ya bizim ya da hocaların kan ağlamasına sebebiyet verebilir.

Bir tıp öğrencisi olarak birinci ve ikinci sınıfın çoğunluğunu evden çalışarak geçtiğimi söylemeliyim. Normalde de okula fazla gitmezdim. Sadece zorunlu dersleri kaçırmamaya özen gösterirdim. Bunun sebebi kesinlikle okula gitmeye üşenmemdi. Şimdi elimin altında olan dersleri kaçıracağımı sanmıyorum.