Anime Tavsiyesi - Kaze ga Tsuyoku Fuiteiru (Run with the Wind)

Yazan: Znolensfolens - Ekim 25, 2020

Puan: 10\10

Tür:

Dram, Spor, Komedi

Stüdyo: Production I.G

Tanıtım:

Liseden eski bir elit koşucu olan Kakeru yemek çaldığı için kovalanmaktadır. Yine başka bir koşucu olan Kansei Üniversitesi'nden Haiji tarafından kurtarılır. Haiji, Kakeru'yu Japonya'nın en prestijli üniversite yarışlarından biri olan Hakone Ekiden Maratonu'na birlikte katılmak istediği diğer sakinlerin bulunduğu "Chikuseisou" denilen eski bir apartmanda yaşamaya ikna etmeye çalışır. Kakeru daha sonra Haiji ve kendisinden hariç diğer apartman sakinlerinin tamamen amatör olduğunun farkına varır.

Benim Görüşüm:

2018'in sonbahar sezonunda çıkan bu animenin ilk bölümünü büyük bir heyecanla izlemiştim. Animasyonu ve anlatımı iyi bulsam da bu kadar erkekle animenin yeteri kadar iyi olamayacağını düşünüp bırakmıştım. Hatta "testestoran animesi" diye dalga geçmiştim.

Geçenlerde tekrar karşıma çıktı ve bu sefer benim de yapabileceğim bir spor olduğundan azmimi arttırması için izlemeye karar verdim. Genelde koşu bandında koşarken izliyordum ancak son bölümleri dayanamayıp hepsini birlikte izledim. Yorumum: Kesinlikle harika!

Önceki kötü yorumlarım ve küçümsemelerim için çok kötü hissediyorum çünkü anime çok mükemmeldi. Karakterlerin birbirleri ile olan ilişkileri, müzikleri, animasyonu, seslendirmesi ve Haiji...

Haiji uzun zamandır görmeyi umduğum ve en sevdiğim türden olan bir karakter. Anlayışlı, azimli, sabırlı ve şefkatli. Anime dünyasında özellikle de gerçek hayatta onun gibi insanları daha çok görmek isterdim.

Uzun zamandır anime izliyorum. Shounen türünde her çeşit animeyi izleyip binbir türlü başkarakter görmüşümdür. Bu deneyimim sonucu zamanla gelişen tiksintimin odağı, kibirli, düşüncesiz, acele karar verip pişman olan, fazla gürültülü ve ben merkezci karakterler olmuştur. Özellikle asla çözülmeyen yanlış anlaşılmalar düğümünde tıkılıp kalan hikayeyi ve bir türlü konusunu ilerletemeyen animeleri uzun zaman önce izlemeyi bırakmıştım.

Özellikle Çin romanlarında gördüğüm birbirlerinin sorunlarını dinleyerek sorunu çözme ve hikayeyi gerçek hayatta karşılaşabileceğimiz gibi verme konusunda bu anime benim için bir devrim niteliğinde. Her renkten ve kişilikten karakterlerin ortak bir amaç için ellerinden gelen her şeyi yaparken kat ettikleri yolları izliyoruz.

Kakeru'da ciddiyeti, Akane'de azmi, Takashi'de nezaketi, Youhei'de birlikteliği ve diğerlerinde gerçek asaleti gördüm. Daima arkadaşlarımla bir hedef için çabalamayı istemişimdir. Ancak hem takım ortamına pek uymadığım hem de pek arkadaşım olmadığı için bu sadece bir hayal olarak kaldı.

Yine de dünyanın bir yerinde insanların birlikte çalışarak başarmalarını duymak ve izlemek gerçekten mutluluk verici. Uzun zamandır bir spora ilgimin uyanmasını ve o sporun fanı olmayı istiyorum. Ancak hala hangi sporu seçmeliyim karar veremedim.

Bir takım sporu olsa bile sanırım en çok övülmesi gereken karakter Ouji ya da gerçek adıyla Akane. Onun gelişimini ve başardığı şeyi asla hafife almamalıyız.

Hayatı boyunca, doğru düzgün hiç koşmamış birinden 20 km'yi bir nefeste koşabilecek birine dönmesi ne kadar Haiji veya Kakeru'nun motivasyonu olsa bile ciddi bir emek vermeden başarılabilecek bir şey değil.

Onun başarısını, tüm takım arkadaşları arasında en başarılısı olarak görüyorum. Eminim, diğer izleyiciler de öyle hissediyorlardır. Bu animede en çok sevdiğim şeylerden biri de Akane'nin bu gelişimini mantıklı ve akla uygun bir şekilde göstermeleri, çoğu animede bir flashback ile ani OP karakter gelişimi hikayeyi sarsmanın yanı sıra izleyicinin kısa zamanda sıkılmasına da sebep oluyor.