Türkü
Yağmur damlalarının asfalta düştüğünde oluşturdukları küçük gölcüklere bakınca kendi yansımasını gördü. Yüzü bir an buruştu. Şu anda kendini en güzel aynada görse bile beğenmezdi.
Boğazındaki sıkan kravatı tek eliyle biraz gevşetti. Diğer elindeyse kırmız bir gül vardı. Yağmurdan korunmak için sığındığı bir dükkan girişinde havanın kararmasında dolayı yavaş yavaş açılmaya başlayan sokak lambalarını gördü. Akşamın getirdiği sessizlik şimdi yola, insanlara ve kendi üstüne etkilerini göstermeye başlamıştı. Çiçek tutan eli yanında sallanırken başını o tarafa eğdi. Çiçeğe bir şey söylemek istemiş gibi ağzını açtığında karşıdan adım seslerinin ona yaklaştığını duydu.
Önünde ıslanmış saçlarıyla ve koşmaktan nefes nefese kalmış haliyle duran genç bir kadın vardı. Kadın soluklanırken adam kollarını kadının etrafına sardı. Kadın sessizce kulağına bir şeyler fısıldadı. Sesi kesik kesik olduğu için adam hiçbir şey anlamadı ama sarılmasını daha da sıkılaştırdı. O an adamın ağzından kelimeler döküldü. "Seni özledim karıcığım."
Yorumlar
Yorum Gönder
Efendim?