Manga Tavsiyesi - Innocent


Puan: 8/10

Mangaka: Sakamato Shinichi

Tür:

Dram, Tarihi, Trajedi, Seinen, Psikolojik

Tanıtım:

Modern Fransız toplumunun temellerinin atıldığı Fransız İhtilali, 18. yüzyılda halkın "özgürlük ve eşitlik" arayışı ile başlamıştı. O karanlık günleri yaşayan bir kahraman daha vardı: Charles-Henri Sanson. Sanson ailesinin dördüncü nesil reisi ve Paris Celladı idi. Bu hikaye, onun acımasız kaderi ile asil bir tavırla yüzleşmesinin tarihi bir belgesidir.

Bu hikayede gerçek tarihi kişiler ve olaylar kısmen dramatize edilerek ele alınmıştır.

Benim Görüşüm:

Seinen etiketibi gördüğüm anda itibaren bir şeyler bekliyordum ama bunun beklentimi aştığını söyleyebilirim. Yaş sınırlaması olarak R19 diyorum. Gerisi sizin vicdanına kalmış.

Uzun zamandır okumak istediği bir mangaydı ve içerik hakkında pek bir şey bilmiyordum. Okumaya ilk başladığınızda ilk sahneden itibaren yazarın çizim yeteneğine bir hayran kalıyorsunuz. Bazı yerlerde figuran gibi duran adamlar haricinde mükemmel bir çizimle karşımıza çıkıyor.

Mangayı okurken bir dakika sıkılmıyorsunuz. O kadar beklenmedik ilerliyor ki Baraou no Souretsu'yu okurken yaşadığım hisleri hatırlattı ama bu seferki çok daha yoğundu. 11 cilt olan bu manga 99 bölümdü ve benim ellerimde bir gecede bitti.

İlk sayfada yazan bir belgesel niteliği taşıdığı bilgisi benim kalbimi çalan bir parttı. Çünkü yeni şeyler öğrenmeyi seviyorum ve böyle olunca boşuna okumamış olduğumu hissediyorum.

Çizimler açısından mükemmel olmasına rağmen hikaye işleyişi bakımından bu mükemmelliği koruyabildiğini söyleyemeyeceğim. Bazı kritik bilgilerin önemsizmiş gibi laf arasında verilmesi, bazı karakterlerin aniden ortaya çıkması ve aniden ortadan kaybolması, olayları tam ve net olarak anlatmaması, zaman akışının hızlı olması bu nedenle de aklınızda çok fazla soru işareti bırakarak hikayenin ilerlemesi benim için eksi puanı taşıyar şeyler.

Bir de rahatsız olduğum konu Seinen serisinin bazı açık sahneleri olması doğal olsa da gerçektende bazen abartmamış mı? Belki hoşlarına gitmiş olan insanlar vardır (hiç sanmıyorum) ama aniden konunun değişmesi falan sinir bozucuydu bence.

Yine de hiç sıkılmadan okuyabileceğiniz harika bir okuma sunuyor size.

Spoiler!!

Baş karakterimiz Charles- Henri Sanson 1739'da doğmuş, 1806'da ölecektir. (67 yaşında)

Aile tarihine bakılacak olursa ilk defa büyük büyük babası Charles Sanson 1684 yılında cellatlık görevini almıştır. Şu anda Mösyö de Pari olan Henri Sanson ailesinin 4. reisidir.

1753 yılına kadar bir okulda eğitim görürken bir öğrencinin babası onun Sanson ailesinsen geldiğini fark edince okuldan atılır ve evde eğitim görmeye başlar.

O zamanlar hem çocuk olmasının hem de dünyanın gerçek yüzünü anlayamayacak kadar saf olmasının geliriyle babasına ve ailesine karşı isyan edip gelecek aile reisi olmak istemediğini söyler ancak bu sefer babası Charles John Baptiste Sanson tarafında işkence edilerek bu zorla kabul ettirilir.

Babasının felç olmasıyla aile reisi kendisi ve Paris celladı olur. Büyükannesi Anne-Martha Sanson'un etkisinde kalan Chales Henri yakın zamanda sayısız kişiyi infaz eder. 

Ancak 1757 yılında 15. Louis'e Robert- François Damiens'in suikast girişimi bulunmasıyla her şey karmaşa içine girer ve bu vatan haininin dismemberment cezasına çaptırılması karar verilir. Bir ay boyunca işkence edilmesine rağmen çığlık bile atmayan François oğlunun yaşadığını öğrenince içindeki yangınlar bir anda körüklenir ve bağrında sakladığı çığlığı bırakıverir. Cellat olarak Charles- Henri bulunmaktadır. Bunun yanında ailenin başı olmaya göz koymuş amcası Nicolas-Charles-Gabriel Sanson bu idamı kendisi gerçekleştireceğini söyler. Ama dismemberment esnasında atların yorgun düşmesiyle infaz kesintiye uğrar bu sırada Charles Henri Sanson, François'in tendonlarını keserek uzuvların ayrılmasına yardım eder.

Bu olay sonunda amcası kiliseye girer ve Reims Celladı ünvanını Charles Henri Sanson'a verir o ise bu ünvanı kardeşi Marie- Josephe Sanson'ın hakkı olduğunu söyler.

Manganın en başında zayıf ve kırılgan olan Charles-Henri'nin amacı kökünü kurutmak ve idam cezasını kaldırmaktır ama seri ilerledikçe karakteri babasına daha çok benzer ve gerçek amacını unutup günlük hayatına devam eder.

Hala idam cezasını kaldırmak istemektedir ama buna çok da içten istediğini söyleyemem çünkü kendi oğlunu bu konuda eğitmeye çoktan başlamıştır. 

Seride o zamanın Fransa'sından kaynaklanan kadınları hor görme, soyluların her türlü suçu istedikleri gibi işlemesine rağmen asla ceza almamaları, açlık ve sefalet içinde olan halkın en ufak suçlardan olan ekmek hırsızlığı nedeniyle idam edilmesi gibi olayları sizin kalbinizi acıtacak ve günümüz dünyasına şükretmemiz gerektirecektir. Tıp bilimi bedavaya gelişmemiştir. Bunun için çeşitli kadavralar incelenmiş, sayısız insan kendi hayatını bu konuya adamıştır. Ama şu anki tıpta gelinen şu noktada üzümü yiyip bağını sormamak ne kadar doğru acaba??

İnsanlık tarihinin yüz karası olan bu toplumu unutmak ne kadar doğru?? Türklerin acımasız olduğunu söyleyen medeni Avrupa acaba kendi geçmişlerini hiç okumuş mu? "Tarih saçmalıktır." diyen Amerikalı Henri Ford acaba tarihin utancını mı gizlemek istemişti? İnsanları eşit olduğunu söyleyen, kadın haklarını en şiddetli şekilde savunan Avrupa'nın geçmişine baktığımızda tecavüz ettiği kadın sayısıyla böbürlenen, pedofiliği en doğal eğlenceleri haline getirmiş sapıkları görüyoruz. Ne kadar garip değil mi?

15. Louis'in hastalanması sonucu 16. Louis tahtın varisi olur. 16. Louis'in amacı çocuk yapmayarak monarşiyi bitirmektir. Bir Avusturya prensesi olan Marie Antoinette ile evlenerek Fransa-Avusturya müttefakına katkıda bulunur ama çevresindeki herkes bu evliliğin bir çocukla kanıtlanmasını beklemektedir. Louis kendisini fazla tutamaz ve çocuk yapar.

Charles- Henri Sanson 16. Louis dahil 3000'e yakın kişiyi infaz etmiştir.





Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

GİS Anatomisi

Manga Tavsiyesi - JoJo's Bizarre Adventure Part 1 - Phantom Blood

Oyun Tavsiyesi - Tasokare Hotel