Manga Tavsiyesi - This Time I will Definitely Be Happy!
Tanıtım:
"Bekle beni, Lousia"
Bu kelimeler kahramanın, Graham, şeytan kralı defetmeye girmeden önce söylediği son kelimelerdi.
Graham, benim çocukluk arkadaşım hem de sevgilimdi. Fakat onu beklemeye niyetim yok.
Bunun yanında, önceki üç hayatımdaki anılara da sahiptim. Ancak o üç hayatta kahraman daima yeni bir sevgili buldu ve asla bana geri dönmedi!
Bu nedenle kahramanın geri dönüşünü bir daha beklemeyecek olmam, bu sefer kesinlikle mutlu olacağım!
Edit: (bitirdikten sonra)
İddiaya girerim ki hiç böyle bir şey okumadınız. Ben hiç böylesini görmemiştim. Normal şartlarda puanını 9.5 yapmıştın. Ama bu final ancak mükemmel notu hak ediyor. 😍😍😍 Okuyun okutturun. Eğer ülkemizde satılmaya başlarsa ilk alacak kişi ben olurum.
Benim Görüşüm:
Okumaya başladığımda ilk düşündüğüm şey bu serinin komik olduğuydu. Beklenmedikti ve baş karakteri sevmiştim.
Bu yüzden okumaya devam ettim. Ama hikaye zaman geçtikçe genişledi, karakter detayları daha çok verilmeye başlandı ve ben de bu seriye aşık oldum.
Gerçekten saklı bir mücevher bulmuş gibi hissediyorum ki gerçekten de haklıyım çünkü bu seriyi bilen çok kişi yok.
Doting Love Interest
Birbirlerini çok seven iki kişinin arasındaki aşkı okumak benim en sevdiğim şeydir. Tamam kötü olaylar olabilir ama birbirlerine olan aşkları sayesinde bu kötü olayların üstesinden gelebilirler.
Graham ve Lousia uzun zamandır gördüğüm en iyi çift!
Şu ana kadar sadece 18 Bölüm okudum ama kesinlikle bana göre 5 yıldız hak eden bir seri.
Spoiler!
Lousia, Graham'ı gerçekten seviyordu ama eski hatıralarına bakarak onunla olamayacağına inanıyor bu yüzden kendini mutlu etmek için başka şeyler yapmayı planlıyordu. Bunun sonucunda köydeki evini satıp başkente çalışmaya gitti.
Kahramanın geçidi sırasında Graham onu fark etti. Bu sıralarda Lousia hala Graham'ı unutmaya çalışıyordu.
Kahraman, Şeytan Kral'ı yendikten sonra geri döndü ve herkesin beklentilerinin aksine Lousia'ı hala hatırlıyordu. Bunu gelecekte Tanrıça: Kahramanın anılarını bu seferlik mühürlemedim diye açıkladı.
Bence bu sahne çok etkileyiciydi zaten seriyi sevmeme neden olan sahnelerden biriydi.
Graham, çok dürüsttü ve Lousia çok seviyordu. Sonsuza kadar mutlu olmalarını isterdim ama işler öyle kolay bitmiyordu.
Graham'ın halka açık sevgi gösterisi ^^ |
Hangi shoujo erkek kahramanı bunun gibi anlayışlı olabilir *cry cry* Sen en iyisisin Graham!! DESTEK DESTEK!!!! |
Lousia birkaç kere zorbalığa uğradı ama hepsinin üstesinden geldi, bir gün kralla konuşurken gökyüzünden bir uçan ada geldi.
Dediklerine göre bu ada Şeytan Kralın kalesiydi.
Ve bu Şeytan Kral'ı yenebilecek tek kişiyse başka bir dünyadan çağrılan Lousia'dan başkası değildi.
Biraz karışık değil mi?
Şimdi temel sorundan başlayalım... Graham şeytan kralı yenmemiş miydi?
Evet, yendi. Ama onun yendiği şey asıl şeytan kral değil onun sadece bir gölgesiydi.
Olay şöyle gerçekleşiyor...
Uzun uzun yıllar önce ~yaklaşık 800 yıl ~ bir şeytan kral açığa çıkıyor ve onu yenmesi için Tanrıça başka bir dünyadan bir kahraman çağırıyor, bu kişi Jun..
Lousia'nin reenkarne olmadan önceki ilk hali dersek yeridir. O zamandan bu zamana 7 kere reenkarne oluyor.
Bunlardan sadece üçünü hatırlamasının nedeni diğer anılarında oldukça trajedik bir sonu olduğundan eğer hatırlarsa kendi benliğini kaybedebilir.
Ama zamanla hatırlamaya başlıyor.
Jun başka bir dünyaya geldiğinde herkes onun dünyalarını kurtaracak gücü olduğunu biliyordu..
Ama onu küçük gördüler ve sarayda sadece tek bir şövalye onu savundu. Bu kişi şu anki şeytan kral ve kahramandı. Karışık mi geldi???
Şövalye ile Jun'un arasında zamanla aşk çiçeklendi ama Şövalyenin şeytan kralı yenmeye gitmesi gerekiyordu.
Jun gücünü ona verdi ve Şövalye Şeytan Kralı yenmeye gitti ve onu yok etti.
Onun zaferi başkentte duyulduğunda ülkenin kralı zaferlerini tarafsız olan bir kahramanla diğerleriyle paylaşmaktansa kendi ülkesinin şövalyesiyle övünmeyi tercih etti.
Bunun sonucunda Jun'a şeytan kralın hizmetkarı diye iftira atarak halk tarafından linç edilmesine izin verdi.
Bu olanlara katlanamayan kahraman şeytan kral oldu.
Jun'un her reenkarnasyonunda trajedik bir sonu oldu ve hiç mutlu olamadı.
Ama bu son sefer, Lousia, bu işi bitirmek zorunda çünkü dünya sınırına ulaştı!
Lousia bunun için yavaş yavaş kutsal gücü kullanmayı öğrenmeye başlar.
İşin içine kader girdiğini öğrenince Lousia, Graham'ın onu kaderden dolayı sevdiğini düşünür. Ciddi bir tavırla "Artık seninle evlenemem." dese bile Graham ondan vazgeçmeyeceğini açık bir dille ifade eder.
Kaleye birlikte girdikten sonra bir anda önemli bir anı gösterime girer. Anıda Markus (şövalye) Jun'u linç edilmiş halde bulmuş ve saraya getirmiştir.
Çok sinirlidir ve bu zavallı kıza yapılanlar için intikam almak ister. Şeytan Kral'ın ruhunu yutarak şeytan kral olur.
Bir anda Marcus'un asıl planı açığa çıkar. Marcus aslında Lousia'nın içindeki Jun'un ruhunu Jun'un bedenine aktarmak istiyordur. Psikopat.
Yapmayı başarır da. Lousia'yı çok kötü yaralar. Ama ardından iyileştirmek için Kahramanın arkadaşları tğm çabalarıyla uğraşmaya başlar. Artık kahramanın tek yapması gereken şey Lousia'nın ruhunu geri almaktır.
Lousia, Jun'un bedenindedir ancak hafızası yerinde değildir. Sarayın içinde nereye gitriğini bilmeden dolaşırken aynadaki görüntüsü ona bedeninin Jun ama ruhunum başka birisi olduğunu söyler. Bu sırada Marcus gelip aynayı kırar. Marcus Lousia'yı tam sıkıştırmak üzereyken Graham onu kurtarır.
Graham Lousia'ya ismiyle hitap ettiğinde Lousia anlamıyor ve adının Jun olduğunu söylüyor. Graham bu sefer aynadaki kızın söylediklerinin aynısını söylüyor. Bu sefer Lousia'nın kim olduğunu sorduğunda şöyle cevap veriyor:
"THE PERSON I CHERISH THE MOST."
Tatlı şey.
Lousia kaçtıktan sonra rüyasında Jun ile buluşuyor ve Marcus'u yenmek için el ele vermeye karar veriyorlar.
Markus'u kutsal güç ile dolu bir yere hapsedeceklerken Marcus bir anda diğer kahramanların ruhlarını açığa çıkarıyor.
Şeytan Kralının niyetinin aksine Graham kahramanları kendi tarafına çekerek Marcus'u alt eder. Bunun sonucunda Jun hariç diğer tüm ruhlar sonsuz mutluluğa kavuşurlar.
Eve geri döndükten sonra Lousia, Graham'a açık yüreklilikle evlenme teklifi eder. Bunun karşısında Graham erkeklerin teklif etmesi gerektiğini söylese bile utanarak kabul eder.
Birlikte evlenirler ve 70. Evlilik dönümleri de dahil hayatlarının geri kalanı boyunca mutlu mesut yaşarlar.
Peki Jun'a ne oldu?
Jun ise Tanrıçadan Marcus'un mutlu olmasını diledi. Marcus ise Jun ile mutlu olmayı.
Sonuç olarak Jun evine geri döndü. Marcus da onunla birlikte...
Ne harika bir sondu be.
Yorumlar
Yorum Gönder
Efendim?