Stardust 4. Bölüm




Garrus yaklaşan Kaidan'ı ilk önce görmezden gelmek istedi. Kaidan başta çekingen gözükse de ileri atılmadığı sürece istediğini alamayacağını anladı ve Garrus'a seslendi.

"Garrus, bir dakikanı alabilir miyim?" Garrus tereddüt etti. İşin uzamasını hiç istemiyordu bu yüzden kollarını bağlayarak Kaidan'a baktı. "Dökül, Kaidan."

"Fazla uzun sürmeyecek. Sana demek istediğim... bence de Shepard yaşıyor."

Garrus'un eğer kaşları olsaydı şu anda çoktan kalkmıştı. Onunla dalga geçti. "Bu konuda fikir birliğine varmıştık önceden."

Kaidan kafasını iki yana salladı. "Yaşıyor olabileceğinden bahsetmiyorum. Gerçekten yaşıyor olduğunu söylüyorum. Onunla bir geçmişimiz olduğunu biliyorsun ve bu bir içgüdüden fazlası..."

Garrus bakışlarıyla sanki Kaidan'ı delmek istermiş gibi bakıyordu. 'Bu adamdan gerçekten nefret ediyorum.' Şimdi kavga çıkarmanın zamanı değildi ama Kaidan kendisi kaşınmıştı.

"Hangi geçmişten bahsediyorsun Kaidan? Horizon'da Shepard'ı terk ettiğin, ona güvenmediğin geçmişten mi?"

Kaidan yine her zaman yaptığı gibi tek düze şekilde savunması için bahaneler üretti. "O zaman Shepard Cerberus için çalışıyordu. Cerberus için çalışan birine güvenemezdim."

Garrus küçümser bir şekilde Kaidan'a baktı. "İşte aramızdaki fark bu Kaidan. Sen ona sebebini bile sormadan güvenemiyorsun ben ise sadece o olduğu için ona güveniyorum. Bundan sonra mümkün olduğunca gözüme gözükmemeye çalış. Mürettebat yatakhanesinden de ayrılıyorum. Shepard'ın odasında kalacağım."

Kaidan duyduklarına itiraz etmek istiyordu. Fakat en iyi o biliyordu ki Garrus haklıydı. Kaidan Shepard'ı terk etmişti. Mars'da Shepard'ın ona söylediklerini düşündü. İkisi arasındaki her şeyi tek cümlede bitirmişti ancak yaralandığında hastaneye ziyarete de gelmişti. Bu Kaidan'a biraz ümit verse de gemide Garrus ile olan ilişkisine tanıklık ettikten sonra en ufak şansı olmadığını hemen anlamıştı. 

Garrus onu parçalamak istermiş gibi bakıyordu. Kaidan geri çekildi. "Evet... Kaptan."

Garrus artık Kaidan'dan rahatsız olmak istemediği için kafasını dağıtmayı düşündü. Hangara gitmek için asansöre bindi. Hangarda Shepard'ın ona hediye olarak aldığı yeni keskin nişancı tüfeği Black Widow onu bekliyordu. Birkaç atış yapmanın ona iyi geleceğini hissetmişti. 

Atış yaparken saatlerin nasıl geçtiğini hissetmedi ve mola vermek için ayrılırken James'ı fark etti. Gözlerini daralttı. İçinden düşünmeden edemedi. 'Neden tüm insan erkekleri Shepard'la flört etmek zorunda. Hepsinden kurtulmanın bir yolunu bulmak isterdim.' 

Gemiye ilk bindiği zaman EDI, James'in sürekli Shepard ile flört etmeye çalıştığını söylemişti. Hatta onu 'Lola' diye bile çağırmıştı. Garrus bunu duyduğu anda koşarak Hangar'a gitmeye çalışmış, EDI ise yaptığı hatayı fark etmişti. Garrus sakinleşene kadar Ana Bataryanın kapısını kitli tutmuştu.

"Hop! Hoop! Sakin ol koca oğlan. Senin olan bir şeye göz dikmişim gibi bakıyorsun. Beni öldürmen bir şeyi değiştirmeyecek. Zaten senin olan bir şeyi alamam değil mi?"

James haince sırıttı. "Bu arada sana daha önce söylemek istemiştim ama fırsat olmamıştı. Citadel'deki tangonuz efsaneydi." 









Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

GİS Anatomisi

Manga Tavsiyesi - JoJo's Bizarre Adventure Part 1 - Phantom Blood

Oyun Tavsiyesi - Tasokare Hotel