Şarkı

Tavernanın kapısını aniden sert bir şekilde açıldı. İçeride eğlenen sarhoşlar ve onlara hizmet eden garson kızlar şaşkınlıkla kapıya doğru döndü. İçeriye, kapının ancak yarısına kadar gelen kısa boylu bir kız girmişti.

Sarhoşlar, kızın asabiyetiyle eğlenmeye başladılar. Herkes ona gülüyordu. Kız, onları takmadan içeriye doğru yürüdü. Adımları küçük olsa da aşırı hızlıydı. Kaşları çatık, dişleri de sıkılıydı. 

Kızın ününü bilen birkaç kişi onu görür görmez tanıdı ve sessiz bir şekilde köşeye çekilmeye başladılar.

Kız, elindeki matarayı bir garson kızın kafasına attı. Kafasına çarpan sert mataradan canı acımış olan garson kız öfkelendi ancak onu arkadan gelen bir el durdurdu.

"Hoş geldiniz, hanımefendi. Lütfen buyurun. Size mesaj gönderen beyefendi içeride. Bu mütevazı adamın yolunuzu göstermeme izin verin." Bunları söyleyen tavernanın sahibiydi. Keskin bakışlarla garson kıza baktıktan sonra başını öne eğerek kısa boylu kıza yolu göstermeye başladı.

Garson kız içinden çok büyük bir hata yapmak üzerinde olduğunu geçirdi. Patronunun onu zamanda durduğu için Tanrı'ya şükretti.

Kısa bir yürüyüşün ardından arkadaki odalardan birisinin önünde durdular. Kız patronu kenara itti ve kapıya iki kere  hızlı sonra da iki kere yavaş olacak şekilde art arda vurdu. "Uyuyan ejder kalkmaya yeltendi..."

İçeriden orta yaşlı erkek sesi duyuldu. Şiiri devam ettirdi, "Ancak karakış çoktan prensesi götürmüştü." Bunu duyan kızın bir anda gözleri parladı. Kapıyı heyecanla açtı. İçeride siyah saçlarının arasına gizlenmiş beyazları bulunan, gözlerini kapıya sabitlemiş, ayaklarını çaprazlayarak oturan hoş bir beyefendi vardı. "Winter Amca!" Kız koşarak adama doğru atıldı. Yeğenini gören adam hızlıca ayağa kalktı ve kollarını açtı. İki akraba birbirlerine sevgiyle sarıldı.

"Haberini duyduğumda ilk başta bir eşek şakası olduğunu düşünmüştüm. Ama gerçek olduğu için yaşadığım mutluluğu anlatamam." Kız hemen çantasından çıkardığı yemek kabını masaya koydu. "Yine de şükürler olsun annem senin olduğuna emindi. Bu yüzden hazırladığı tarçınlı çörekleri koydu." 

Kızın elleri titriyordu yine de heyecanla yemesi için amcasına çörekleri hazırlarken konuşmaya devam etti. Kız asıl sorması gereken şeyleri sormaya çekiniyordu bu yüzden ne kadar özlemiş olsa da amcasının suratına bakmaktan kaçındı.

İkisi de bir süre sessiz kaldılar. Odanın içinde yanmakta olan şöminenin çıtırtıları sessizliği bölen tek şeydi. "Anlatmamı istediğin çok şey olduğunu biliyorum ancak bazı hikayeler anlatılmamalıdır." Bu sözleri fısıltı gibi çıkmıştı ancak kız onu çok iyi duyabiliyordu.

"Bir şey anlatmanı kim istedi? Hıh! Hadi çörekler iyice soğumadan yiyelim. Eminim sen de bu çörekleri çok özlemişsindir."

Winter hafifçe gülümsedi. Sevecen bir şekilde yeğenine baktı. Senin için daha çok erken...

Birlikte masaya geçip neşeli bir şekilde sohbet ederek yemeye başladılar. Onlar yemeklerini yerken birden kapı açıldı. İçeriye kırmızı saçlı, uzun boylu genç ve güzel olan bir kadın girdi. "Bu kadar kıymetli misafirlerin buluşmasını böldüğüm için özür dilerim. Bendeniz Lohse. Uzun zamandır bu küçük tavernanın baş müzisyeniyim. Size bir şarkıyla eşlik etmeme izin verin."

Kız kararsız bir şekilde amcasına baktı. "Eli, bence sorun yok." Eli, ozana kafasını salladı. Lohse tamburasını kaldırdı ve güzel sesiyle şarkı söylemeye başladı. 

"Benimle salla, çığlık atmalarını sağlayacağız.

Benimle dans et, onların kanamasını sağlayacağız.

Dinle, duyuyor musun?

Dinle, hissediyor musun?

Dinle seni arıyorum"

Her notasıyla dinleyicileri neredeyse hipnoz ediyordu. Aniden Lohse'nin gözleri parlamaya başladı ve sesi daha sert bir hale gelmişti. Tamburasıyla adeta şov yapıyordu. Çalması en zor olan notaları art arda çalarken marifeti sergiliyordu. Son notayı da vurduğunda yaptığı işten memnun bir şekilde öne doğru eğildi. "Dinlediğiniz için teşekkür ederim." Onu alkışlayan kimse yoktu. Çünkü odadaki herkes çoktan ölmüştü. Lohse tamburasını kılıfına koydu ve hızlı bir şekilde tavernayı terk etti.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

GİS Anatomisi

Obsessive Servant 0. Bölüm

Stepmother 6. Bölüm